3 Mart 2015 Salı

Furuğ Ferruhzad

Çağdaş fars edebiyatının adı en çok bilinen ve sevilen isimlerin başında gelen,iranlı kadın şair.1935'te tahran'da doğdu.güzel sanatlar okulunu bitirdi,ilk şiir mecmuası esir(tutsak) 1942'de basıldı.23 yaşında ikinci şiir kitabı duvar ve ardından üçüncü kitabı isyan yayımlandı.furuğ şairdir ancak aynı zamanda sinemaya yöneldi,senaristtir,montajcıdır,yönetmendir ve birçok filmde rol aldı,zaman zaman dublaj yaptı. kısa film ve belgesellere imza attı,ödüller aldı.1964'te dördüncü şiir kitabı tevelled-i diger(yeniden doğuş) yayımlandı.1966 yılında bir trafik kazası sonucu hayatını kaybetti.


furuğ'un ilk şiirleri dil olarak olmasada biçimsel olarak geleneğin izindedir ve dörtlükler şeklindedir. tutsak ve kısmen duvar adlı şiir kitaplarında dörtlükler vardır.ancak yeniden doğuş adlı kitabı ile elinde tuttuğu dizginleri bırakmış geleneğin biçimsel tabularını yıkarak şiirini büyük ovaya salmıştır.

şiir veya kitap adlarına bakarsak nasıl bir ruh hali içerisinde olduğunu ve nasıl bir dille düşündüğünü,yazdığını anlayabiliriz: tutsak,duvar,,isyan,yeniden doğuş,yeryüzü ayetleri,tanrının isyanı...

furuğ'un fars şiirne kattığı en önemli şey; şiire kadın duruşu ve kadın sesi sokmasıdır. güçlü ve derin imgelerle tamamlanmış,ruhani bir solukla zenginleştirilmiş bir şiirden söz ediyoruz.

furuğ,dildeki ifade rahatlığı,geniş görüş yelpazesi,içtenliği,yaşanılan dünyayı ve insanın problemlerini şiire yansıtması dolayısıyla birçok fars şairini etkiledi ve fars şiirinin hemen hemen son kırk-elli yılının en büyük temsilcisi oldu.bu bakımdan bizim cumhuriyet tarihindeki bir şair ile özdeşleştirilir bazen,bu kişi dile yeni bir biçim kazandıran ve sonraki nesli baya etkileyen şair nazım hikmet'tir.


KUŞ ÖLÜR SEN UÇUŞU HATIRLA

Kimvurduya gitti aşkımız faili meçhul değise nefsi müdafaadır...
Ellerimizdeki kelepçenin anahtarı sende 
Kavgamızın tek seyircisi bu şehir
Tutunduğumuz tek dal içimizdeki isyandır
Söyle sevgilim sen söyle
Akan kanımızın hesabını kime soracağız?
Kim toplayacak gözyaşlarımızı 
Kim koyucak sevgiyi içimize
Gittik gittik gittik
Acılara gittik
Keşkelere gittik
Ben sana sen bana gittik
Sonra öğrendik ki dünya yuvarlak,kaldık
Sen bağıra bağıra ağlardın ben susardım
Sen duvarları yumruklardın duvarlarında ellerinin izleri kan içinde
Ben içime içime oyardım kendimi 
Sen çimenlere yatıp uyuyakalırdın 
Ben banklara tünemiş uykusuz 
Sen ot içerdin duman kusardın geceye
Ben tek sigaralık ciğerimle öksürüklerde 
Sen aşka inanmazdın sen inanmazdın 
Ben maviye inanırdım
Boynumdaki yorgun damarların mavisine
Beyaz dalgaları omuzlayan deniz mavisine
Denizin bittiği yerde başlayan göğün mavisine inanırdım
Bi de ensemde ki dövmeye inanırdım
’Kuş Ölür Sen Uçuşu Hatırla’

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder