2 Haziran 2014 Pazartesi

Açlık

Hiç elinizden bırakmak istemediğiniz ve aynı zamanda kısa sürede de bitmesini istemediğiniz için sindire sindire okuduğunuz kitaplar oldu mu? Benim çok olur ve Knut Hamsun’ın ‘’AÇLIK’’ adlı klasikleşmiş romanı bunlardan bir tanesi.



Romanın baş karekterinin kitabın adından da anlaşılacağı üzere hayatında yaşadığı maddi zorluklar ve özellikle aç kaldığı,bazen bir hafta ağzına koyamayacak bir lokma bulamadığı,açlıktan yorgun düştüğü bir zaman kesitini anlatıyor.Kitabın beni etkileyen kısmı ise edebi olarak anlatışının yanı sıra,ana karekterin çektiği zorluklara rağmen onurlu duruşunu ve gururunu elden bırakmaması.Özellikle de onuru ve gururunu aynı anda elden bırakmayışı,çünkü sadece gurur tek başına onura götürmez,hatta çoğu zaman onur yerine kibire yöneltir insanı ve kibir erdemli bir tavır değildir.Buradaki baş karekterin onurlu duruşu ve mülkiyet duygusundan yoksun halleri bana bir başka güzel romanı J.D. Salinger’ın ‘’Çavdar Tarlasında Çocuklar’’ romanını hatılrlatıyor.İki romandaki ana karekterler mülkiyet duygusundan yoksun ki bu benim en sevdiğim karekterlerdir.

Knut Hamsun’ın ‘’AÇLIK’’ romanını özellikle Behçet Necatigil çevirisini tavsiye edeceğim.Okuyucuların bu önemli ayrıntıya dikkat etmesi elzemdir.Çünkü bu kitabın bir sürü yayın evi çıkarıyor fakat Behçet Necatigil çevirisi bambaşka bir tat veriyor,iyi okumalar şimdiden.

Hasan ÇATIR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder