12 Temmuz 2015 Pazar

Gün Zileli

Her insanın hayatında önemli yazarlar, kitaplar, filmler vardır. Özellikle sevdiğiniz yazarların düşüncelerini benimsemeye çalışırsınız, hele bir de  hâlâ hayatta ise güncel olaylara bakışını merak edersiniz. Benim için bu önemli yazarların başında Gün Zileli gelir. Kendisini bir yazar olarak, bir devrimci, bir öğretmen(benim için) olarak o kadar çok severim ki, benim için Gün Zileli değil, tanışmasam da çok yakınım olan bir Gün Abi olarak vardır.
Gün Zileli’yi bir yazar olarak tanımam çok tesadüfi olmuştur, üniversitedeyken düzenli olarak gazete okumaya başlamıştım, kitap okumam lise yıllarında başlasa da, gazete okuma alışkanlığını ancak üniversite zamanında edinebildim. Gazete tercihimi de Taraf gazetesi olarak belirlemiştim.  Ahmet Altan yönetimindeki Taraf gazetesi bana çok şey katmıştır. Bana göre birçok önemli yazar ile tanışmamı sağlamıştı. Ahmet Altan’ın yanı sıra Roni Margulies, Halil Berktay, Murat Belge, Ümit Kıvanç gibi birçok önemli ismi tanıyıp takip etmeye başlamıştım.

Üniversitenin son yılında(2011) bir gün gazeteyi alamamıştım ve o gün Halil Berktay’ın yazdığı bir güne denk geliyordu, internetten yazıya bakacaktım, Halil Berktay’ın adını yazar yazmaz karşıma ‘’Halil Berktay Yaşıyor mu Hâlâ?’’ diye bir yazı çıktı, yazarı Gün Zileli idi ve ‘’Aşk ve Devrim’’ (günzileli.com) adlı sitesinde yazılarını yayınlıyordu. O günden sonra bu siteyi takip etmeye başladım. Yine aynı günlere denk gelen bir zamanda sahaflarda dolaşırken Gün Zileli’nin bir kitabına rastladım, Havariler adlı otobiyografisini okurken ki sanırım iki gün içinde bitirmiştim, çünkü hiç sıkmadan ve benim için gayet önemli şeyler vardı bu otobiyografide. Bu kitabı okuduktan hemen sonra diğer otobiyografileri olan Yarılma ve Sapak kitaplarını da almıştım.

Peki Gün Zileli’nin yazdıklarını neden bu kadar beğenmiştim?

Çünkü Gün Abi benim merak ettiğim birçok konuda beni bilgilendirecek şeyler yazıyordu. Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, İbrahim Kaypakkaya, Behice Boran, Mehmet Ali Aybar gibi dönemin birçok sol lider ve aydınlarından bahsediyordu. Tabii Gün Abiyi benim için önemli kılan bu kişilerden bahsetmesi değildi sadece, bu kişileri piyasadaki diğer kitaplardan farklı olarak insan hali ile anlatıyordu. ‘Devrimci Romantizm’ yapıp idealleştirmiyordu, olduğu gibi, insan olarak anlatıyordu ve bu benim için çok önemli bir özellikti. Ayrıca Gün Abiyi sevmemi sağlayan bir diğer iki özelliği yeri geldiğinde yaptıklarından dolayı kendini acımasızca eleştirebiliyordu ve ‘’kol kırılır yen içinde kalır’’ demeyip sol hareket içinde olan yanlışlıkları devrimci bir tutum ile eleştiriyordu. Özellikle sol içindeki bazı ‘’yobaz’’ tavırları anlatması benim için çok zihin açıcı olmuştur, ben ‘’yobazlık’’ kavramının sadece ‘sağ düşünce’ ekollerinde olacağını düşünür ve bunun sol düşüncede olacağını ya düşünmez ya da düşünmek istemezdim. Gün abinin bu eleştirel tavrı benim için çok önemli bir dönüşüm oldu ve o zamandan beri elimden geldiğince eleştirel tutumu tüm hareketler için geliştirmeye çalıştım. Bunun yanında Gün abinin sitesindeki yazılar sayesinde, kitap tanıtımları sayesinde birçok kitap ve yazar da tanımış oldum. Bunların arasında en önemlisi tabii ki ‘’Özgür Üniversite’’ kurucusu ve aynı zamanda Paradigmanın İflası adlı müthiş kitabı yazan Fikret Başkaya’dır. Gün abi sayesinde Fikret Hocayı da tanımış ve takip etme şansını yakalamıştım. Herhalde tüm bunlar için Gün Zileli’ye teşekkür etmem gerek, iyi ki tanımıştım onu.

Teşekkür ederim Gün abi.

Ayrıca kendimi her zaman sosyalist olarak tanımladım, fakat Gün Zileli anarşistti. Yalnız anarşizmi hemen benimsemiş biri değildi, neredeyse 30 yıllık devrimcilik hayatında ilkin stalinistti hem de maocu olanından. Daha sonra stalinizm eleştirisine girişmişti ve önce troçkist bir yönelimi olmuştu. Daha sonra bunlarında otoriter taraflarını görüp troçkizm ve Leninizm eleştirilerine girişmişti. Ve en sonunda en baştaki Marx ve Bakunin arasında l.Enternasyonal’deki ‘’otoriter sosyalizm’’ ile ‘’özgürlükçü sosyalizm’’ tartışmasında yönelimini Bakunin’den yana kullanıp, Sapak adlı otobiyografisinde dediği gibi, ‘’galiba Bakunin haklıydı.’’ deyip anarşizmi benimsemişti Gün abi. Yine yazılarında bu konulara açık ve derinlemesine girdiğinden ve yine kitaplardan, olaylardan örnek verdiğinden, bu konuda da yine bir ‘yol gösterici’ olmuştu. Belki anarşist olmadım ama devlet eleştirisi konusunda çok yararlandım Gün abinin yazdıklarından. Bir tutum takınacağım zaman artık baktığım ilk şey özgürlükçü olup olmadığı idi. Çünkü Gün abi sayesinde yaptığım tüm sosyalist-anarşist okumalarda şunu gördüm, özgürlükçü bir tutum olmadan sadece eşitlik yetmiyordu, insan özgür olmalıydı. Yine bunu daha üniversite yıllarında farkına varmamı sağladığı için tekrar teşekkür ederim Gün abi.

Hasan ÇATIR

Not: Gün Zileli’nin ‘’Aşk ve Devrim’’ adlı sitesinden aldığım kısa bir biyografisini de aşağıya alıyorum.

Gün Zileli, (d. 24 Ekim1946. Ankara)
1970 yılında, DTCF’nin Felsefe Bölümü’nün 2. sınıfından ayrıldı.1960’lı yıllarda, YordamSoyut gibi edebiyat dergilerinde öyküleri yayımlandı; ayrıca, EmekçiAydınlıkProleter Devrimci Aydınlık dergilerinde görev aldı ve yazdı. TİP, FKF ve Dev-Genç örgütlerinde çalıştı; son ikisinin yönetici organlarında bulundu. 1964 yılının Ağustos ayındaki ilk anti-emperyalist gösterilerde gözaltına alındı. 1966 yılındaki anti-emperyalist gösterilerden dolayı kısa süre hapis yattı. 1968 ve daha sonrasındaki öğrenci hareketlerinde yer aldı, 1969 yılında kısa süre hapis yattı. 1971-74 yılları arasında, üç yılı aşkın, Mamak Cezaevi’nde tutuklu kaldı; TÖS, Dev-Genç ve TİİKP davalarından yargılandı. 1970′li yıllarda AydınlıkHalkın SesiBoraTürkiye Gerçeği dergilerinde, daha çok teorik ve siyasi nitelikte makaleler yazdı ve TİKP’nin yöneticiliğini yaptı. 1975 yılında, Adana’da, İncirlik Üssü’ne karşı yapılan yürüyüşte tutuklandı ve kısa süre hapis yattı.
12 Eylül’den sonra, TİKP davası dolayısıyla arandı ve on yıl kaçak yaşadı. Bu yıllarda, daha çok Mehmet Gündüz takma adıyla teorik yazılar yazdı; UfuklarSaçak ve Sosyalist Birlik dergilerinin çıkartılmasına önayak oldu, Yapıt ve Somut dergilerinde yazdı. 1990 yılının başında yurt dışına çıkıp İngiltere’de siyasi mülteci olarak yaşamaya başladı. Bu yıllarda, roman yazdı ve İngilizceden Türkçeye kitap çevirdi. AmargiSosyalizmin SorunlarıYeni ZamanlarBirikimApolitikaAteş HırsızıİmlasızBireyliklerKitap-lıkVirgülKöxüzÖteki İsviçreAçık GazeteÖzgür ÜniversiteHaber CumhuriyetiDevrimci Demokrat gibi dergi ve internet sitelerinde ağırlıklı olarak kitap eleştirisi yazıları yayımlandı. İstanbul Özgür Üniversite’de, “Devrimi Yeniden Düşünmek” ve “Komintern ile TKP” konulu seminerler verdi. Yazı ve röportajları, Aşk ve Devrim (www.gunzileli.com) adlı bireysel sitesinde de yayımlanmaktadır. Şu anda Yayın Kolektifi bünyesinde çalışmaktadır.

Kitapları
  • Bürokrasi ve Sosyalist Demokrasi (Mehmet Gündüz adıyla), 1990, Koral
  • Anarşizm Bir Devrim Çağrısıdır, 1995, Kaos
  • Türkiye… Sosyal Patlamaya Doğru, 1995, Kaos
  • Deniz Orada (Roman), 1995, Sel
  • Bahar ve Tipi (Roman), 1997, Telos
  • Yarılma, 2000, Ozan; 2002, İletişim
  • Havariler, 2002, İletişim
  • Sapak, 2003, İletişim
  • Ev, 2004, İletişim,
  • Ulusalcılık, 2007, Özgür Üniversite
  • Komün (Roman), 2007, Yaba
  • Stalinizm, 2010, Özgür Üniversite
  • Stalin Yargılanıyor (Oyun), 2010, Kibele
  • Devrimi Yeniden Düşünmek-I (Fikret Başkaya ile birlikte), 2010, Özgür Üniversite
  • Rejimler, Partiler, Kişiler ve “Uluslar”, 2010, Kibele
  • Arnavutköy (1954-1964), 2010, Heyamola
  • Benim Kahraman Köpeklerim, 2012, Özyürek Yayınevi
  • Yüreğe Yağan Kar (öyküler), 2012, Yaba
  • Muhafazakâr Liberalizm, 2014, İmge
  • Haziran Günleri-Gezi Notları, 2014, Büyülüdağ
  • Mevsimler (Roman), 2014, İletişim

Çeviriler
  • Abel Paz, Halk Silahlanınca, 1995, Kaos, 2. Baskı, 2011, Kaos-Yayın Kolektifi
  • EugeniaGinzburg, Anafora Doğru, 1996, Pencere
  • GillesDauvé-François Martin, Komünist Hareketin Güneş Tutulması ve Yeniden Ortaya Çıkışı (Bora Sarayova adıyla), 1999, Sel
  • EugeniaGinzburg, Anaforun İçinde, 2000, Pencere
  • HermanGorter, Yoldaş Lenin’e Açık Mektup, 2001, Günizi
  • Paul Avrich, Kronstadt 1921, 2006 ,Versus
  • E.H. Carr, Bakunin, 2006, Versus
  • Jan Valtin, Karanlığın Ötesinde, 2009, Kibele
  • Michael Seidman, İşçiler Çalışmaya Karşı, 2010, Boğaziçi Üniversitesi
  • MargareteBuber-Neumann, İki Diktatörlük Altında – Stalin ve Hitler’in Mahkûmu, 2012, İmge
  • EricaWallach, Gece Yarısında Aydınlık, 2013, Ayrıntı
  • Robert Conquest, Kirov Cinayeti ve  Stalin, 2015, H2o


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder